Kartalkaya yangını sonrası İstanbul'da 16 ayrı yangın çıktığını belirten Rızvanoğlu, “Geçtiğimiz günlerde Bolu Kartalkaya’da meydana gelen otel yangını, hepimizi derinden sarstı. Bu facia, ülkemizdeki binaların yangın güvenliği konusunda ne kadar savunmasız olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Ne yazık ki, seçim bölgem İstanbul’da da benzer risklerle karşı karşıyayız. Sadece Kartalkaya yangınından sonra İstanbul’da 16 tane yangın çıktı. Örneğin daha dün Avcılar’daki geri dönüşüm tesisinde çıkan yangın veya geçtiğimiz hafta Mısır Çarşısı yakınlarındaki bir restoranda çıkan yangın, ticari, tarihi ve turistik bölgelerimizin de bu riskten muaf olmadığını açıkça ortaya koydu. Bu nedenle, İstanbul’daki binaların yangın güvenliği standartlarının acilen gözden geçirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması elzemdir” dedi.

İstanbul’un tarih boyunca büyük yangınlarla defalarca yıkıldığını belirten Rızvanoğlu, şehrin şu anda büyük bir yangın riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi. "Bu şehirde sayısız tarihi bina var, yangın merdiveni olmayan eski binalar var, bu binaların teraslarında kafeler, restoranlar var ve itfaiyenin bile yanaşamayacağı dar sokaklar var! Eğer İstanbul’da büyük bir yangın çıkarsa ne olacak? Bu şehir koca bir alev topuna döner!" ifadelerini kullandı.

Rızvanoğlu, İstanbul’daki yapı stokunun yüzde 73’ünün 1999 öncesi yapıldığını ve bu binaların yangına karşı hiçbir tedbir alma zorunluluğunun bulunmadığını belirterek mevcut yönetmeliğin büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı. “Bu binaların çoğunda yangın merdiveni yok! Tahliye planı yok! Yangın dedektörü bile yok! İstanbul, bir kıvılcıma teslim olacak kadar savunmasız bir şehir!” dedi.

Yangın güvenliği konusunda merkezi hükümet ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iş birliği yapması gerektiğini belirten Rızvanoğlu, hükümetin belediyeyi dışlayan politikalarını eleştirdi.